Eüzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim

Ya Rabbim bütün Ümmeti Muhammed in üzerine rahmetini ve merhametini indir.

İki türlü gerçek vardır... Birincisi; uykuda olanların gerçeğidir. Gerçeği bilirler. Ama söyleyemezler. Çünkü korkarlar. İkicisi: uyanmış olanların gerçeğidir. Ve onlar artık gerçeği söylemekten korkmazlar. Uykuda olanların gerçeğinin altında bir menfaat vardır. Korkuları; bu menfaati kaybetmeleri hâlinde- kendi kurdukları dünyalarının yıkılacağını bilmelerinden dolayıdır.
 

Bu yüzden gerçeği karanlıkla örterler. Aydınlığın üstünü kendi karanlıklarıyla kapatırlar. Kur an!ı Kerim bunu bize şöyle bir örnekle haber veriyor: Yahudi din âlimleri Hz. Muhammed in beklenen son peygamber olduğunu inkâr ettiler. Hatta öyle ki; kendi evlatlarını tanımalarından ne kadar emin idiyseler- SAV in de O olduğunu biliyorlardı. Kabul edemedikleri kendi ırklarından olmayışıydı. Ve buna rıza göstermek istemediler. Kendi gerçeklerini- Allah ın gerçeğinin önüne koyarak kâfir oldular . Ve kafirlerin ebedi cehennemde olacakları açıkça beyan edilmiştir.
 

Bunlar Kur an ın açık- anlaşılması zor olmayan- hidayete davet eden ayetleridir. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem zamanında Yahudiler Allah ın vahyini- kendi karanlıkları ile örtüp kâfir olmuşlardır . 6236 tane ayetin her birini inkar eden- yalan sayan- anlamını çarpıtan -açıklayabilmek adına başka şeylere ihtiyaç duyan- bunu nefsini memnun edebilmek için; Allah ın sözünün yanında benim de söz söyleme hakkım var diyen- imanına şirk karıştırmadan iman edemeyen herkes: O zaman ki Yahudilere benzer " İkinci uyanmış olanların gerçeği de : Söz hakkını sadece Allah a verenlerin- Allah a dayanıp güvenenlerin- hesabı Allah a burada iken verenlerin- karanlığı yırtmak için gece gündüz feryat edenlerin uyanışıdır. Bu uyanışlarını da kendilerine saklamayıp- başkalarını da uyandırmak için hidayete davet edenlerin gerçeğidir. İşte bu gerçekle uyananları Kur an şöyle müjdeler : "Öyle ise cesaretinizi yitirmeyin ve üzülmeyin.
 

Eğer gerçekten inanıyorsanız (iman etmişseniz) mutlaka üstün gelecek olan sizsiniz." Ali İmran Suresi 139 Derler ki; 3.Murat bu şiiri sadece bir kez sabah namazına uyanamadığı için çok üzüldüğü- kahrolduğu için yazmıştır. Doğrudur. Namaz daimi olarak Allah ın huzurunda olabilmek adına yaptığımız ibadettir. O bu huzurdan bir an gaflette olmaktan korkmamış olsaydı bunları nasıl yazabilirdi? Uyan Ey Gözlerim gafletten uyan Uyan uykusu çok gözlerim uyan Azrail in kastı canadır inan Uyan gözlerim gafletten uyan Uyan uykusu çok gözlerim uyan Semavatın kapısını açarlar Alemlere Rahmet suyun saçarlar Seherlerde uyanana hülle biçerler

Uyan ey gözlerim gafletten uyan Uyan uykusu çok gözlerim uyan Seherde uyanırlar cümle kuşlar Dillu dillerince tesbihe başlar Tevhid eyler dağlar taşlar ağaçlar Uyan ey gözlerim gafletten uyan Uyan uykusu çok gözlerim uyan Bu Dünya Fanidir sakın aldanma Mağrur olup tacu tahta dayanma Yedi İklim benim diye güvenme Uyan ey gözlerim gafletten uyan Uyan uykusu çok gözlerim uyan.

Hepimizin Cuması Mübarek olsun.
 

Selam ve dua ile...

Mintaha Şerbetçi