takipçi satın al instagram takipçi satın al twitter takipçi satın al tiktok takipçi satın al youtube abone satın al facebook takipçi satın al twitch takipçi satın al
Yazı Detayı
14 Nisan 2019 - Pazar 03:50
 
Baba! Senin benden bir isteğin var mı?
H.Murat ÖZAKINCI
mrtozakinci@hotmail.com
 
 

Yaşlı adamın oğlu ziyarete çok sık gelmesede arada gelip babasıyla sohbet ediyormuş sohbet sırasında Babam canın bir şey istiyor mu ne istiyorsan bugün beraber yapalım seninle güzel bir vakit geçirelim beni çocukluğuma götür… 

Babası Kuzu etinden yapılan yaprak döneri çok severmiş…

Canı yaprak döneri çok çekmiş.

Babasının isteğini fark eden oğlu,

Almış babasını ve güzel bir lokantaya götürmüş…

Baba, yemeği önce kendisi yemek istemiş…

Ancak yaşlılığın verdiği zayıflık sonucu elleri titrediği için lokmayı ağzına götürmek istediği her seferinde üzerine dökmüş, yağı sakalına damlamış…

Lokantadaki insanların bakışları da pürdikkat onların üzerindeymiş…

Aşağılayıcı bakışlar, alaycı tavırlar, surat ekşitmelerle arada bir yaşlı babaya bakıyorlarmış.

Bir süre sonra oğlu sabır ve itina ile lokmaları babasının ağzına koymaya başlamış…

Nihayet yemek bitmiş ve oğlu babasını alıp lavaboya götürmüş, elini-yüzünü iyice yıkamış, üstünü-başını silip temizlemiş, saçını-sakalını düzeltip taramış, gözlüklerini silip gözüne takmış, ardından da koluna girip dışarı çıkarmış…

Lokantada bulunanların hakaretamiz bakışları hâlâ onların üzerinde…

Hiçbir bakışı umursamayan çocuğun ise yüzünde hep tebessüm varmış, babası çok sevdiği yemekten yiyip lezzet aldığı için…

Yemek parasını ödeyip çıkıyorlardı ki, arkalardan yaşlı bir amca seslenmiş:

– Hey evlat, burada bir şey bıraktığını unutmadın mı?

Az düşündükten sonra çocuk cevap vermiş:

– Hayır, masada bir şey bıraktığımı sanmıyorum!

Yaşlı amca:

– Hayır evlat, yanılıyorsun. Sen burada çok değerli bir şey bırakıp gidiyorsun!

Şaşkınlık içinde:

– Ne bırakmışım ki amca?!

– Sen burada, her evlat için bir ders ve her baba için bir umut bırakıp da gidiyorsun!…

Tam bir sessizlik hâkim olmuştu salona…

Herkes yaptığından, düşündüğünden utanç duyuyordu…

Unutmuşlardı bir an, her sıkıntıda babalarına sığındıklarını:

– Baba! Şunu istiyorum.

– Baba! Bana şunu al.

– Baba! Şu okulda, şu üniversitede okumak istiyorum, şu kadar harç gerekiyor.

– Baba! Okul masrafları için şu kadar para lazım.

– Baba! Falan şehre gezmeye gitmek istiyorum, para ver.

– Baba! Doğum günümde bana ne aldın?

– Baba!…

– Baba!…

Ama bir defa olsun dememişlerdi sanki:

– Yanımdasın ya baba, benim için her şeye değer ve yeter!…

– Babam! Senin yanında olmak benim için bir dünyadır…

Hep sahip olmak istediklerimizden söylenip durduk, yokluklarımızdan sitem edip şikâyetçi olduk…

Ama belki de hiç sormadık ona:

– Baba! Senin benden bir isteğin var mı?

Çoğumuza sormuşlardır kesin çocukluğumuzda, “Anneni mi çok seviyorsun, babanı mı?” diye.

İlk başta “Her ikisini.” desek de az ısrar sonucu utanarak, sıkılarak kısık sesle, “Annemi.” diyorduk; buna rağmen baba içindeki acıyı bize hissettirmeden tebessüm ediyordu.

Kim bilir, belki de herkesin yanında utanıyordu…

Cennet ayaklarının altında olmasa da…

 

Ama bir gün gelir de kayıp giderse elinden, aile fertlerinin güzel yaşaması için ne tür zahmetlere katlandığını işte o zaman anlarsın. Baba’yı Baba olmayı hep derler insanlar yaşlanınca çocuk gibi oluyorlar diye bunu hep sormuşumdur kendime neden diye evet yaşlanınca çocuk gibi mızıkçılık yapıyorlar.

 

Bir iş gezisinde uçakta yanımdaki koltuğa oturan yaşlı bir amca ile Sohbet ederken bana, Baban Yaşıyormu diye sordu bende yaşıyor dedim oda bana Kıymetini iyi bil dedi ve devam etti...Yaşlı amca sana babamla ilgili hiç unutmadığım  bir anımı anlatayım   sen kendine pay çıkar dedi  kendi  rahmetli olan Babasının Yaşlılığını babasıyla ilgili anısını anlatmaya başladı..,

 

Annem beni arayarak baban artık evde bize çok müdahale ediyor her şeye karışıyor hep kızıyor bağırıp çağırıyor gel konuş onunla seni dinliyor söyleyince bende tamam dedim gelip konuşurum. Babası evde çok huysuzmuş Aile fertlerine çok kötü davranıyormuş eve gelip babasıyla konuşmaya neden böyle davrandığını sormak için elini öpüp yanına oturdum ve Babama sordum niye böyle davranıyorsun diye babam gözleri ağlamaklı bir ses tonu ile bana anlattı nedenini; Aile fertleri ben yokmuşum gibi davranıyor bu yaşlıdır artık sağlıklı karar veremiyor diye hiç bir şey danışmıyorlar benden her şeyi saklıyorlar bu yüzden bende kendimi dışlanmış hissediyorum oysa Babam Kalabalık bir ailede kendini yalnız hissediyormuş Aile fertlerinin bu davranışına belli etmeden çok üzülüyormuş oda aile fertlerinin dikkatini kendine çekmek için bu şekilde davranıyormuş yanımda oturan yaşlı amca babasını bu şekilde anlatmıştı ..

 

Gerçekten öyle Bizler, yaşlı Babalarımızı anlamıyoruz, belki de anlamak istemiyoruz eskisi gibi sohbet etmiyoruz belki onlara yaklaşırken Kendi kendimize yaşlıdır sağlıklı karar veremiyordur bir şey danışmayayım ne bilecek diye söylendiğimizde oluyordur bazen çekilmez oluyorlar bizlerle inatlaşıyorlar hep kendi bildiklerini yapmak istiyorlar bizler onları görmezden geldiğimizdendir. Yaşlı Babalarımızın bu davranışları bizlere belli etmeseler ’de kendilerini çok üzüyordur belki de çevresine ve Aile fertlerine davranışları bu yüzdendir onların bu dönemlerinde daha mutlu ve huzurlu mümkün olduğu kadar beraber, birlikte vakit geçirerek mutluluklarına mutluluk katmamız gerekir. Oysa Çocuk babasından gördüğünü yapar siz, Babanıza nasıl davranırsanız onlarda aynısını size davranırlar..

 

Babamız bu dünyadan göçüp gittikten sonra kıymetini anlarsınız hadi kendinize bir iyilik yapın Babanıza, çocukluğunuzu anlatmasından başlayın…

 

Düşünün; ‘’Bir Baba Çocuğunu bir ömür sırtında taşır. Fakat bir evlat Babasını bir defa sırtında taşır.’’

 

Ebediyete göçüp giden tüm Babalarımızı Allah Rahmet etsin…

Sevgiyle kalınız….

 

 
Etiketler: Baba!, Senin, benden, bir, isteğin, var, mı?,
Yorumlar
Haber Yazılımı