Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları Aile ve Gençlik Komisyonundan yapılan açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi imzalandıktan sonra kadına şiddette dikkat çekici bir artış gözlemleniyor.”

Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları Aile ve Gençlik Komisyonu, son günlerde tartışmalara neden olan İstanbul Sözleşmesi konusunda bir basın açıklaması yaptı.

Dernekten yapılan yazılı açıklamada, sözleşmenin aile yapısını bozduğuna ve kadına yönelik şiddeti artırdığına değinildi.

Açıklamanın tamamında şu ifadelere yer verildi:

“İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girdiği 1 Ağustos 2014 tarihinin 5. yıl dönümündeyiz. Ülkemiz genelinde ‘Türkiye Aile Meclisi’ öncülüğünde düzenlenen basın açıklamalarına, bizler de Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları olarak katılmaktayız. Yürürlüğe girdiği tarihten beri toplumun ekseri çoğunluğunun tepkisini çeken bu sözleşme ve alt birim yasaları, ülkemize ve halkımıza hayır getirmemiş, aile yapısına büyük zararlar vermiş ve vermeye de devam etmektedir.

Yasalar, haksızlığa uğrayanların haklarını korumak için vardır. Ancak bu yasa, haksızlığın önüne geçmek yerine, aileyi dağıtmaya, kadın erkek çatışmasını körüklemeyi amaçlamıştır. Ailesiz toplum, ‘çocuksuz birliktelik/partnerlik’ modellerine yönlendiren bu ifsat sözleşmenin eklerinin uygulamasına yönelik, yasa, yönetmelik, genelgelerin vakit kaybetmeden kaldırılmasını talep ediyoruz.

Aile, hem bireyin ve hem de toplumun temel taşıdır. Aile bozulunca fert de toplum da bozulur. 2009 da öldürülen kadın sayısı 171 iken, 2013'te 237, 2018'de 440 oldu. 2012 yılında kadınlardan gelen korunma talebi 44 bin 461 iken, 2017'de rakam 207 bin 233 'e, 2018'de 358 bine yükseldi. Yani, İstanbul Sözleşmesi imzalandıktan sonra kadına şiddette dikkat çekici bir artış gözlemleniyor.

2005 Yılında 641.241 olan evlilik sayısı 2018 yılında 553 bin 202 düşerken; boşanma sayısı 95.895'ten 142.448'e yükseldi.. 2011 yılında uyuşturucudan 105 kişi ölürken 2017'de 941'e yükseldi.

Daha fazla geç kalınmadan devletimizin bu yanlıştan dönmesini ‘İstanbul Sözleşmesi nas değildir, feshediyoruz!’ diyerek uygulamaya geçilmesini ümit ediyor, tüm yetkilileri ve ‘önce aile’ şiarına inanan vicdan sahiplerini, AİLE konusunda azami bir hassasiyetle yaklaşmaya ve acil önlem almaya davet ediyoruz. Cumhurbaşkanımızdan, 2020 Yılını #önceAİLEdiyerek#AİLE yılı ilan etmelerini talep ediyoruz.”