|
||
Göbeklitepe'den dünyaya yayılan ilk zeka oyunu: Mangala | ||
KÜLTÜR Haberi | ||
|
||
|
||
12 bin yıllık geçmişiyle tarihin sıfır noktası kabul edilen Göbeklitepe her geçen gün biraz daha gizemini aralıyor. Bu kez ortaya atılan iddia ise stratejik oyunu olan Manga oyununun Göbeklitepe’den bütün dünyaya yayıldığı. İddiayı ortaya Araştırmacı Kenan Toprak, bu iddiasını Göbeklitepe’de ortaya çıkan ve benzerlerinin dünyanın farklı yerlerinde bulunan bulgulara ve tabletlere dayandırıyor.
Gün yüzüne çıkarılmasıyla büyük heyecan uyandıran ve 12 bin yıllık geçmişiyle hala gizemini koruyan Göbeklitepe için her gün yeni bir tez, yeni bir sav, yeni bir iddia ortaya atılıyor. Bu iddialar tarihi bulgular ışığında ortaya sürülürken, akla ve mantığa da uygunluk sağlıyor. İşte, insanlık medeniyetinin başlangıcı, tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe için bu kez ortaya atılan iddia: Mangala.
Bu iddianın sahibi ise uzun süre Nijerya'da sömürgecilik ve dini gruplar hakkında araştırma yapan Şanlıurfalı Kenan Toprak. Türkiye-Nijerya arasında ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine yönelik çalışmaları da bulunan Toprak’ın, işte Göbeklitepe ile ilgili makalesi:
MANGALA KELİMESİ Oyuna atıfta bulunan mangala kelimesi ilk olarak onuncu yüzyılda, Arapça şiirsel bir koleksiyon olan Kitab el-Aghani'de ortaya çıktı. Birçok Afrika ve Ortadoğu toplumunun bu geniş oyun kategorisini belirtmek için kullandığı bir isim olan “mangala” ismi, “taşımak” veya “aktarmak” anlamına gelen Arapça “nakala” kelimesinden türemiştir. Bununla birlikte mangala oyunu ile ilgili farklı yorumlarda yapılmıştır. Bu yorumların birinde, dilimizde, en küçük askeri birliği anlamına gelen ‘manga’ sözcüğünde askerlerin sıralanışı ve bu en küçük birimin genellikle on dört kişi olması bakımından mangala oyununa uygun geldiği gibi, askeri stratejileri de geliştirmeye dayandığı şeklinde yorumlanmıştır. Aynı zamanda ‘mangal’ sözcüğü de bu oyundaki taşların konulduğu çukurlar düşünüldüğünde mangal sözcüğünden türetilmiş olabileceği yorumları da yapılmaktadır.
Divanu Lugati’t-Türk’te mangala oyunu, köçürme adıyla geçmekte ve oyuna aynı zamanda on dört denilmesi, manga ve mangala ilişkisi ile örtüşmektedir. Arslan Küçükyıldız, bu oyunun adının Arapça “nakl” kökünden gelmediğini; “yerleşim yeri, şehir” anlamına gelen ve aynı zamanda “kuyu” demek de olan “kale” kelimesinden türemiş olabileceğini ifade etmiştir. Türk oyunları arasında birçok kale kelimesi içeren ya da bu kelimeden türetilmiş oyunun mevcut olduğunu ekleyerek Osmanlılarda mangalaya “minkale” yani “bin kale, çok kale” denildiğine işaret etmiştir. Oyunun bugün hala Şanlıurfa dolaylarında “mıngala” adıyla oynandığına da dikkati çekmiştir. Ayrıca oyunun “bilye”, “milye”, “mile” büyüklüğünde taşlarla oynanması ve oyunda “kale”ler (“kala”lar) kullanılması dolayısıyla bu iki adın birleşerek “melenkala”, “milnenkala”, “milenkala”, “minkale”, “minkala”, “mankala”, “mangala” şeklinde bir kelime oluşturduğu da düşünülebilir, şeklinde bir yoruma daha çalışmasında yer vermiştir.
Osmanlı döneminde özellikle saraylarda, hanlarda ve cami avlularında oynanan Mangala oyunu, sosyalleşme ve kültür paylaşımı araçlarından biri olarak görülmüştür. Bu durum, Osmanlı dönemine ait pek çok tasvir ve resimde de görülmektedir. Mangala oyunu Türkiye’nin pek çok yerinde farklı adlarla bilinmektedir. Bu adlara örnek olarak şunlar verilebilir: Köçürme (Divan-ı Lügati’t Türk), “Mankala”, “Kümelek”, “Dokuz Kuyu”, “Dokuz Taş”, “Emme”, “Kale”, “Mele”, “Hane”, “Kuyucuk Taşı”, “Göçme” gibi isimlendirmelerle oynanmaktadır.
DÜNYAYA NASIL YAYILDI? Neden böyle benzer oyunların bu kadar farklı yerlerde oynandığını merak edebilirsiniz. Bir olasılık, birbirlerinden bağımsız olarak ortaya çıkmalarıdır. Kurallar oldukça basit olduğundan ve tüm insanlık için ortak olan bir sosyal uygulama - ekim ve hasat - ile ilgili olduğundan bunun hayal edilmesi zor değildir. Daha ilgi çekici olan ise mangala oyunun bir toplumdan diğerine ne şekilde yayılmış olmasıdır.
Hemen hemen dünyanın her tarafındaki insanların birbirleriyle çok eskiden beri ticaret yaptıkları bilinmektedir. Özellikle, İpek Yolu kapsamında gerçekleştirilen ticaret malların, fikirlerin ve kültürel öğelerin bölgelere yayılmasında etkili bir rol oynadı.İnsanlar aynı dili konuşmasalar bile birlikte oyunlar oynamak için eğlenebilirlerdi. Bu oyunlardan biri hiç şüphesiz ki mangala oyunudur. Günümüzde, Vietnam ve Moğolistan'dan Orta ve Batı Asya'ya, Orta ve Kuzey Afrika'dan, Avrupa'ya kadar mangala oyunu oynanıyor. Bir kısım araştırmacılara göre mangala oyunu Arap tüccarlar vasıtasıyla Asya'ya yayıldığı belirtilmektedir. Afrika kıtası, kölelik öncesi ve sömürge öncesi dönemlere kadar uzanan uzun bir oyun geçmişine sahiptir. Zorla köleleştirilmiş insanlar kültürlerini Karayipler ve Amerika'ya getirdiklerinden Mangala, köle ticareti yoluyla 1640 yılları civarında Kuzey Amerika'ya geldi. ABD daha büyük bir mangala oyun popülasyonuna sahip, ancak bu oyuncuların çoğu köleleştirilmiş Afrikalıların soyundan geliyor. Geleneksel mangala oyunlarının 800'den fazla ismi bilinmektedir. Ancak, bazı isimler aynı oyunu belirtirken, bazı isimler birden fazla oyun için kullanılmaktadır. Afrika boyunca, Batı Hint Adaları, Hindistan, ve Ortadoğu’da, mangala oyununun yüzlerce varyasyonu bulunmaktadır. Tüm mangala oyunları, oyuncuların sırayla "dikim" küçük taşlar, fasulye veya tohumların yer aldığı çentiklerden oluşan bir tahtadan meydana gelmektedir. Amaç, rakip parçaların tümünü veya bir kısmını yakalamak “hasat etmek” tir.
MANGALA OYUNUNUN İNANÇ BOYUTU Oyunlar, yüzlerce yıldır toplumların sosyal dokusunun bir parçası olarak, toplumlar hakkında bize çok yönlü bilgi verebilir. Oyunlar, eskiden dinsel ve din dışı önemli kuralların ayrılmaz bir parçası olarak, ilk insanların bazı önemli eylemlerinin dua, ayin, büyü ve fal ya da astronomik ve matematiksel bir çeşit hesaplamaların parçası olarak nitelendirilebilir.
Afrika kıtasında Mali Cumhuriyetinde yaşayan Dogon kabilesinde, genel olarak çocuklar köye talihsizlik getireceği korkusuyla mangala oynamaktan caydırılırken, yetişkinlerin mangala oyunu oynamasında ise herhangi bir risk görülmemektedir.
Bütün bunlarla birlikte mangala oyunu tarihin bilinen en eski oyunlarından biri olduğu tespit edilmiş olduğuna göre oyunun dinsel, inanç ile ilgili bir temeli olduğu gerçeği ve Göbeklitepe gibi ayin yapılan bir ortamda oynandığı düşünülürse belki de bir fal bakma ya da astrolojik - astronomik ögelerin değerlendirilmesi gibi bir fonksiyonu da olabileceği yadsınamaz bir gerçeklik olur.Göbeklitepe, mangala konusunda Anadolu coğrafyasını bir çıkış noktası yapar ve mangala oyununu, bu coğrafyadan dağılan ve çok geniş bir alana yayılan, köklü bir oyun olarak düşünmemizi sağlar.
DÜNYANIN İLK ZEKA OYUNU VE GÖBEKLİTEPE Göbeklitepe keşfedilinceye kadar, M.Ö. 3000-2000’de inşa edilen Stonehenge, en eski mabet sanılmaktaydı. Göbeklitepe’nin keşfiyle, insanların tarımdan ve kentleşmeden önce mabet yapmış olmasının anlaşılması insanlık tarihinin tashih edilmesini zorunlu kıldı.
Göbeklitepe kazılarını uzun yıllar yürüten Alman arkeolog Klaus Schmidt, kireç taşından yapılmış, üzerinde 7 ve 9 kuyulu küçük çukurlar bulunan materyaller keşfettiklerini, bu eşyaların büyük ihtimalle bir oyuna ait olduğunu, ancak bu oyunun kurallarının ne olduğunu ve nasıl oynandığını henüz tespit edemediklerini belirtmiştir. 2012 yılında kazı başkanı Prof. Dr. Klaus Shmidt ile yapılan röportaj ile bu bilgi kayıt altına alınmıştır. |
||
|
||
Etiketler: Göbeklitepe'den, dünyaya, yayılan, ilk, zeka, oyunu:, Mangala, |
|
||
|